Buraya Reklam Ver!
İçerik öncesi - Bu alana reklam vermek için [email protected] adresine mail atabilirsiniz.
Gerçek zamanlı strateji oyunlarına değişik bir görüş açısı getiren Pikmin 3 Deluxe, sonunda Nintendo Switch kullanıcıları ile buluşuyor.
Strateji türüne Nintendo stili bir yaklaşım getiren Pikmin 3 Deluxe, Wii U’ya kısılıp kalan oyunlardan biri olmaktan kurtulup, Nintendo Switch konsollarına geliyor. Bu incelemede hem oyuna yeni başlayanlar için genel olarak yorum meydana getirecek hem de Wii U sürümünün üstüne neler eklediğine beraber bakacağız.
Oyunun incelemesine başlamadan ilkin bir mevzuyu belirtmem gerekiyor. Şu ana kadar çıkan bir çok oyun konsolunu yakından incelemiş ve satın almış birisi olarak, daha ilkin asla Nintendo’nun Wii U konsolunu kullanmadım. Dünyada aslına bakarsan istediği başarıyı yakalayamayan Wii U, devletimizde de oldukca zor bulunan bir konsol oldu. Bu yüzden bir sürü güzel oyunu kaçırmış biri olarak, Nintendo’nun eski oyunlarının yeni sürümlerini Switch’e getirmesi beni mutlu ediyor. Pikmin 3’ün de Deluxe adı altında yayınlanması ile beraber Wii U’nun neredeyse tüm dikkate kıymet oyunları Switch’e gelmiş oldu. Sizi bekliyoruz Fatal Frame 5 ve Wind Waker HD!
İçindekiler
- 1 Meyve Ardında Ufak Pikminler
- 1.1 Pikmin Söylediğin Ağaçta Yetişmiyor
- 1.2 Yeni Konsola Yeni Özellikler
- 1.3 Netice
- 1.4 İlginizi Çekebilir
- 1.5 Wakanda’nın Derinliklerini Keşfet: Black Panther Oyunu
- 1.6 Front Mission 2 30 Nisan’da PC, PlayStation ve Xbox’ta
- 1.7 Takım Çatışmalarının Yeni Adresi: Marvel Rivals İncelemesi
- 1.8 Sniper Elite 5 İncelemesi
- 1.9 System Shock İncelemesi (Yeni Versiyon)
- 1.10 Cris Tales Review
- 2 Meyve Ardında Ufak Pikminler
Meyve Ardında Ufak Pikminler
Tüm naturel kaynakları tükenen ve aç kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir dünya olan Koppai’den üç yürekli araştırma görevlisi ile yola çıkıyoruz. Hedefimiz yenilebilir kaynaklara haiz bir gezegen bulup, buradan topladığımız örnekler ile geri dönmek. Fazlaca tanıdık görünen bir gezegene geldiğimizde gemimiz kaza yapıyor ve üç araştırmacı da değişik yönlere savuruluyor. Bundan sonrasında ise araştırmacıların birbirine ulaşmasını sağlamalı, ulaşımı sağlayacak olan parçayı bulmalı ver gezegen hakkında daha çok informasyon edinmeliyiz.
Daha en başta, oyuna adını veren Pikmin halkı ile tanışıyoruz. Bu küçük, kırılgan görünen fakat grup halinde oldukça etkili iş çıkaran yaratıklara oyun süresince yapacağımız her iş için gerekseme duyacağız. Değişik renk ve görünümlere haiz olan Pikmin halkı bu gezegendeki elimiz ayağımız oluyor. Bir düdük aracılığı ile yönlendirdiğimiz Pikmin halkı keşfettiğimiz yeni meyveleri taşıyor, köprü yapmak için malzemeleri sırtlanıyor, gömülü nesneleri kazarak çıkarıyor ve saldırgan düşmanların hakkından geliyorlar.
O kadar da uzun olmayan (Averaj 9 saat) öykü süresince görevimizi yerine getirip, dünyayı ciddi anlamda hatırlatan PNF-404 isminde gezegeni keşfediyoruz. Gezegenin kadim zamanlardan kalma antikalarını topluyor, meyve suları ile hayatta kalıyor ve gemimizin yitik parçası ardında birçok değişik çekince ile yüzleşiyoruz.
Ana öykü görkemli twistlere haiz, aşırı sürükleyici bir şey sunmuyor. Açık açık söylenmese de bizim dünyamız olduğu oldukca belli olan gezegenin içindeki kadim nesneler, hepimizin bilmiş olduğu dev gibi meyveler ve yeni Pikmin türleri ile gidilebilecek yeni bölgelere ulaşmaya çalışmak ise oynarken keyif almanızı sağlıyor. Ana hikayen ile paralel giden extra görevler de var. Öykü açısından mükemmel bir iş çıkarılmış değil fakat sizi başlangıcında tutmayı başarıyor.
Pikmin Söylediğin Ağaçta Yetişmiyor
Nintendo oyunlarını öteki oyunlardan ayıran özelliklerden birisi orjinallik diyebiliriz. Pikmin 3 Deluxe’da orjinallik kısmını başarıyla yerine getiriyor. Aslına bakarsak bir strateji oyunu oynuyoruz fakat işin içine mikro yönetim ve Metroidvania türü özellikler de giriyor.
Başlangıçta yalnız kırmızı Pikmin türü ile oyuna giriyoruz. Öykü ilerledikçe kaya, elektrik su ve uçan poke… Pikminler devreye giriyor. Evet, çeşit çeşit Pikmin var ve her birinin görevi ayrı. Kırmızılar standart dövüşçülerimiz ve alevden etkilenmiyor. Kaya türü sert maddeleri kırıp, düşmanın altında ezilmeden savaşım edebiliyor. Sarı tür elektriği iletebilen daha hafifçe Pikminlerden oluşurken, maviler yüzebiliyor ve uçanlar da… uçuyor. Bunların haricinde ana hikayede yer almayan fakat öteki modlarda oynanabilen bir iki değişik tür daha bulunuyor.
Süre geçtikçe tür sayısı artan Pikminlerden 100 tanesini yanınızda gezdirebiliyoruz. Planlama yapma kısmı burada başlıyor. 3 kaptana da ayrı komutlar verebiliyoruz fakat toplamda 100 Pikmin bulunuyor ve hangi kaptanın kaç Pikmin ile gezeceğini belirlememiz lazım. Süre kısıtlı, seçtiğimiz güçlük seviyesine günlerin uzunluğu değişse de, her gece gemimize dönerek sabaha kadar beklememiz gerekiyor. Ek olarak gün sonunda ekibimizin açlığını gidermek zorundayız, doğrusu etrafta boşa süre harcayacaksak bol miktarda meyve toplamamız gerekiyor. Ek olarak gece olduğunda başka işler ile uğraşan Pikminleri geri çağırmayı unutursak, gece avcıları tarafınca mideye indirilmelerini seyretmek zorunda kalıyoruz.
Pikminler ağaçta yetişmiyor fakat soğan şekilli acayip bir organizma yardımıyla daha fazlasını elde edebiliyorsunuz. Lüzumlu kaynak için ise etraftaki çiçeklerden ya da yenik ettiğiniz düşmanlardan yararlanmak mümkün. Toplamaya hangi renk Pikmin giderse o renkten daha çok Pikmin dünyaya geliyor. Doğal olarak gidip yetişmiş Pikminleri zeminden toplamamız gerekiyor. Ek olarak nektar içirerek kafalarındaki çiçeklerin açmasını ve daha kuvvetli hale gelmelerini (bir nevi upgrade) sağlayabiliyoruz.
Oyunun Metroidvania kısmı ise değişik türleri elde ettikçe ortaya çıkıyor. Daha ilkin suda bulunan ve ulaşamadığımız bir kapıya (zira boğuluyorlar) mavi Pikminler yardımıyla ulaşabiliyoruz. Bu sayede önceki bölümlere geri dönerek, daha ilkin keşfetmediğimiz meyveleri bulabiliyoruz.
Dövüş kısmı da oyunun geri kalanı şeklinde, garip. Neredeyse tüm Pikmin türleri dövüşebiliyor. Kırmızılar genel olarak daha iyi dövüşçüler olsa da, uzun bacaklı bir düşman ile dövüşürken sarılar daha yukarı atıp daha süratli hasar vermek ya da kaya türünün ezilmemesinin avantajını kullanmak mümkün. Ek olarak bazı zırhlı düşmanları durdurmak için de ilk olarak kaya türüne gerekseme duyuluyor. Düzgüsel güçlük seviyesinde düşmanları çoğu zaman kayıpsız bir halde alt etmek mümkün olsa da, boss dövüşü dediğimiz kısımlarda birçok Pikmin dostumuza veda etmek zorunda kalıyoruz. Boss dövüşleri çoğu zaman keyifli ve hemen sonra yeniden oynama fırsatı da bulunuyor. Bu sayede daha yüksek güçlük seviyelerinde tecrübe etme şansı da ediniyorsunuz.
Yeni Konsola Yeni Özellikler
Pikmin 3 Deluxe, 2013 senesinde gösterilen orijinal oyunun neredeyse tüm özelliklerini koruyup, şimdiki nesilde daha iyi kabul edilen birkaç düzenlemeyi de oyuna eklemiş. Bu özellikler içinde hedefe kilitlenme sistemi, daha ilkin bulunmayan co-op oynama fırsatı ve Wii U sürümü için gösterilen paralı içeriklerin hepsinin ana oyunda bulunma şeklinde çeşitli şeyler var.
Normalde karakterimizi analog tuşları ile yönlendirip, hedef seçme işini de öteki analog ile hallediyoruz. Pikminler doğrulttuğumuz yöne doğru fırlayıp, yapabilecekleri bir vazife var ise yerine getiriyor. Yeni eklenen kilitlenme metodu ise en yakında etkileşime geçilebilir nesneleri hedef alıyor ve şartlar uygunsa direkt etkileşim yapılmasını sağlıyor. Genel olarak iyi bir gelişim olsa da, bilhassa dövüş esnasında devamlı yanlış bölgeleri hedef almak ya da yerdeki bir sürü nesne içinde istediğimizi seçene kadar devamlı hedef tuşuna basmak can bunaltan oluyor. Ek olarak Swich’in gyro denetim özelliği ile nişan almak da mümkün. Ben bir türlü alışamadım fakat kullanıcıdan kullanıcıya değişim gösteren bir durum. Dokunmatik hususi durumunun Wii U’da bulunduğunu görüyorum. Switch sürümünde ise bulunmuyor. En azından elde oynarken bu kolaylığa haiz olabilirdik.
Oyuna eklenen Co-Op sistemi, iki oyuncunun aynı ekrandan oynamasına fırsat sağlıyor. Değişik kaşifleri denetim edip elimizde bulunan Pikminleri paylaşarak etrafı keşfedebiliyoruz. Teoride oldukça iyi bir düşünce, bilhassa ana öykü dışındaki bölümlerde meydana getirecek bir sürü şey bulunduğunu düşünürsek, keyifli zamanlar geçirmek mümkün. İşin fena yanı ise, bu sistemin çevrimiçi kullanıma açık olmaması. İnternet üstünden yalnız skorunuzu yükleyebileceğiniz sıralama tablolarına erişebiliyorsunuz. Günümüz şartları öteki dostlarım ile beraber tecrübe etme fırsatımı elimden almış olduğu için Co-Op modunu oldukca uzun süre oynayamadım. Ufak yeğenim ile yaptığım tecrübe etme ise özenle topladığım tüm Pikminlerin suya atılması ile son bulunca gene kendi başıma oynamaya döndüm. Ek olarak Bingo Battle isminde, oyuncuların birbiri ile çeşitli mücadelelere girebileceği bir oyun modu da bulunuyor. Keşke online savaşım seçeneği olsaydı dedirten modlardan birisi de bu.
Pikmin 3’ün Wii U sürümü için gösterilen tüm DLC paketleri Pikmin 3 Deluxe içinde bulunuyor. Ek olarak yalnız Pikmin 3 Deluxe için geliştirilmiş iki yeni bölüm bulunuyor. Ana hikayeyi acıklı bir şekilde etkilemeyen bu görevler, aynı bölümleri değişik bir görüş açısı ile oynama fırsatı sunuyor. Pikmin serisinin eski oyunlarını oynamış olanlar için küçük sürprizler de var. Mükemmel hikayeler değiller fakat oynanış süresini uzatabilecek eklentiler.
Wii U sürümünden bulunmayan Piklopedia ve oyun içi başarımlarını gösteren Badge sistemi de oyuna eklenen özellikler içinde. Ek olarak güçlük seçenekleri Düzgüsel – Hard – Ultra Spicy olarak üçe ayrılıyor. Ultra Spicy hakkaten zorlanmak isteyen oyunculara hususi geliştirilmiş. Maksimum Pikmin sayısı 60 olarak belirlenmiş ve topladığınız meyveler normalden daha azca meyve suyu sağlıyor. Düşmanların daha çetin olduğu ve günlerin daha acele sona erdiği dünyada, uğraşmanız ihtiyaç duyulan bir sürü dert ediniyorsunuz.
Oyun görsel açıdan oldukca fazla geliştirilmemiş. Esasen grafik seçimi sebebiyle orijinal Pikmin 3 bile hala daha iyi gözükürken, Pikmin 3 Deluxe için grafik geliştirilmesi üstünde çalışılmamış. Dock üstünde bile 720p olan çözünürlükte 30 FPS kare hızı ile asla rahatsız edici durmuyor. Bazı oyunların çözünürlüğü arttırmak adına genişletilmiş hallerinin ne kadar fena gözüktüğünü düşünürsek, çözünürlük ile oynamamaları iyi olmuş bile diyebiliriz. Daha ilkin Wii U’da yaşandığını duyduğum takılma sorunları bu sürümde yok. Hem dock hem de el modunda akıcı bir halde oynayabiliyorsunuz.
Netice
Pikmin 3 Deluxe, gerçek zamanlı strateji oyunlarına getirmiş olduğu değişik yaklaşım ile, türü seven oyuncuların denemesini tavsiye edeceğim bir oyun. Önceki oyunları oynamadan giriş yapabileceğiniz Pikmin 3 Deluxe, size yepyeni bir deneyim sunuyor. Daha ilkin Wii U sahibi olup orijinal Pikmin 3 oyununu oynamış olsanız bile oyunu iki şahıs oynama fırsatı, eklenen yeni hikayeler ve extra savaşım ekleyen güçlük seviyeleri ile başlangıcında uzun süre zaman geçirebileceğiniz bir oyun sizi bekliyor. Her insanın bayılarak oynayacağı bir oyun değil fakat bir kez bu ufak renkli yaratıkların hayatına kapılırsanız, kendinizi kurtarmanız zor. Bir de evde beraber oynayacak ikinci bir şahıs var ise, oldukca keyifli zamanları geçirebilirsiniz.
Gerçek zamanlı strateji oyunlarına değişik bir görüş açısı getiren Pikmin 3 Deluxe, sonunda Nintendo Switch kullanıcıları ile buluşuyor.
Strateji türüne Nintendo stili bir yaklaşım getiren Pikmin 3 Deluxe, Wii U’ya kısılıp kalan oyunlardan biri olmaktan kurtulup, Nintendo Switch konsollarına geliyor. Bu incelemede hem oyuna yeni başlayanlar için genel olarak yorum meydana getirecek hem de Wii U sürümünün üstüne neler eklediğine beraber bakacağız.
Oyunun incelemesine başlamadan ilkin bir mevzuyu belirtmem gerekiyor. Şu ana kadar çıkan bir çok oyun konsolunu yakından incelemiş ve satın almış birisi olarak, daha ilkin asla Nintendo’nun Wii U konsolunu kullanmadım. Dünyada aslına bakarsan istediği başarıyı yakalayamayan Wii U, devletimizde de oldukca zor bulunan bir konsol oldu. Bu yüzden bir sürü güzel oyunu kaçırmış biri olarak, Nintendo’nun eski oyunlarının yeni sürümlerini Switch’e getirmesi beni mutlu ediyor. Pikmin 3’ün de Deluxe adı altında yayınlanması ile beraber Wii U’nun neredeyse tüm dikkate kıymet oyunları Switch’e gelmiş oldu. Sizi bekliyoruz Fatal Frame 5 ve Wind Waker HD!
Meyve Ardında Ufak Pikminler
Tüm naturel kaynakları tükenen ve aç kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir dünya olan Koppai’den üç yürekli araştırma görevlisi ile yola çıkıyoruz. Hedefimiz yenilebilir kaynaklara haiz bir gezegen bulup, buradan topladığımız örnekler ile geri dönmek. Fazlaca tanıdık görünen bir gezegene geldiğimizde gemimiz kaza yapıyor ve üç araştırmacı da değişik yönlere savuruluyor. Bundan sonrasında ise araştırmacıların birbirine ulaşmasını sağlamalı, ulaşımı sağlayacak olan parçayı bulmalı ver gezegen hakkında daha çok informasyon edinmeliyiz.
Daha en başta, oyuna adını veren Pikmin halkı ile tanışıyoruz. Bu küçük, kırılgan görünen fakat grup halinde oldukça etkili iş çıkaran yaratıklara oyun süresince yapacağımız her iş için gerekseme duyacağız. Değişik renk ve görünümlere haiz olan Pikmin halkı bu gezegendeki elimiz ayağımız oluyor. Bir düdük aracılığı ile yönlendirdiğimiz Pikmin halkı keşfettiğimiz yeni meyveleri taşıyor, köprü yapmak için malzemeleri sırtlanıyor, gömülü nesneleri kazarak çıkarıyor ve saldırgan düşmanların hakkından geliyorlar.
O kadar da uzun olmayan (Averaj 9 saat) öykü süresince görevimizi yerine getirip, dünyayı ciddi anlamda hatırlatan PNF-404 isminde gezegeni keşfediyoruz. Gezegenin kadim zamanlardan kalma antikalarını topluyor, meyve suları ile hayatta kalıyor ve gemimizin yitik parçası ardında birçok değişik çekince ile yüzleşiyoruz.
Ana öykü görkemli twistlere haiz, aşırı sürükleyici bir şey sunmuyor. Açık açık söylenmese de bizim dünyamız olduğu oldukca belli olan gezegenin içindeki kadim nesneler, hepimizin bilmiş olduğu dev gibi meyveler ve yeni Pikmin türleri ile gidilebilecek yeni bölgelere ulaşmaya çalışmak ise oynarken keyif almanızı sağlıyor. Ana hikayen ile paralel giden extra görevler de var. Öykü açısından mükemmel bir iş çıkarılmış değil fakat sizi başlangıcında tutmayı başarıyor.
Pikmin Söylediğin Ağaçta Yetişmiyor
Nintendo oyunlarını öteki oyunlardan ayıran özelliklerden birisi orjinallik diyebiliriz. Pikmin 3 Deluxe’da orjinallik kısmını başarıyla yerine getiriyor. Aslına bakarsak bir strateji oyunu oynuyoruz fakat işin içine mikro yönetim ve Metroidvania türü özellikler de giriyor.
Başlangıçta yalnız kırmızı Pikmin türü ile oyuna giriyoruz. Öykü ilerledikçe kaya, elektrik su ve uçan poke… Pikminler devreye giriyor. Evet, çeşit çeşit Pikmin var ve her birinin görevi ayrı. Kırmızılar standart dövüşçülerimiz ve alevden etkilenmiyor. Kaya türü sert maddeleri kırıp, düşmanın altında ezilmeden savaşım edebiliyor. Sarı tür elektriği iletebilen daha hafifçe Pikminlerden oluşurken, maviler yüzebiliyor ve uçanlar da… uçuyor. Bunların haricinde ana hikayede yer almayan fakat öteki modlarda oynanabilen bir iki değişik tür daha bulunuyor.
Süre geçtikçe tür sayısı artan Pikminlerden 100 tanesini yanınızda gezdirebiliyoruz. Planlama yapma kısmı burada başlıyor. 3 kaptana da ayrı komutlar verebiliyoruz fakat toplamda 100 Pikmin bulunuyor ve hangi kaptanın kaç Pikmin ile gezeceğini belirlememiz lazım. Süre kısıtlı, seçtiğimiz güçlük seviyesine günlerin uzunluğu değişse de, her gece gemimize dönerek sabaha kadar beklememiz gerekiyor. Ek olarak gün sonunda ekibimizin açlığını gidermek zorundayız, doğrusu etrafta boşa süre harcayacaksak bol miktarda meyve toplamamız gerekiyor. Ek olarak gece olduğunda başka işler ile uğraşan Pikminleri geri çağırmayı unutursak, gece avcıları tarafınca mideye indirilmelerini seyretmek zorunda kalıyoruz.
Pikminler ağaçta yetişmiyor fakat soğan şekilli acayip bir organizma yardımıyla daha fazlasını elde edebiliyorsunuz. Lüzumlu kaynak için ise etraftaki çiçeklerden ya da yenik ettiğiniz düşmanlardan yararlanmak mümkün. Toplamaya hangi renk Pikmin giderse o renkten daha çok Pikmin dünyaya geliyor. Doğal olarak gidip yetişmiş Pikminleri zeminden toplamamız gerekiyor. Ek olarak nektar içirerek kafalarındaki çiçeklerin açmasını ve daha kuvvetli hale gelmelerini (bir nevi upgrade) sağlayabiliyoruz.
Oyunun Metroidvania kısmı ise değişik türleri elde ettikçe ortaya çıkıyor. Daha ilkin suda bulunan ve ulaşamadığımız bir kapıya (zira boğuluyorlar) mavi Pikminler yardımıyla ulaşabiliyoruz. Bu sayede önceki bölümlere geri dönerek, daha ilkin keşfetmediğimiz meyveleri bulabiliyoruz.
Dövüş kısmı da oyunun geri kalanı şeklinde, garip. Neredeyse tüm Pikmin türleri dövüşebiliyor. Kırmızılar genel olarak daha iyi dövüşçüler olsa da, uzun bacaklı bir düşman ile dövüşürken sarılar daha yukarı atıp daha süratli hasar vermek ya da kaya türünün ezilmemesinin avantajını kullanmak mümkün. Ek olarak bazı zırhlı düşmanları durdurmak için de ilk olarak kaya türüne gerekseme duyuluyor. Düzgüsel güçlük seviyesinde düşmanları çoğu zaman kayıpsız bir halde alt etmek mümkün olsa da, boss dövüşü dediğimiz kısımlarda birçok Pikmin dostumuza veda etmek zorunda kalıyoruz. Boss dövüşleri çoğu zaman keyifli ve hemen sonra yeniden oynama fırsatı da bulunuyor. Bu sayede daha yüksek güçlük seviyelerinde tecrübe etme şansı da ediniyorsunuz.
Yeni Konsola Yeni Özellikler
Pikmin 3 Deluxe, 2013 senesinde gösterilen orijinal oyunun neredeyse tüm özelliklerini koruyup, şimdiki nesilde daha iyi kabul edilen birkaç düzenlemeyi de oyuna eklemiş. Bu özellikler içinde hedefe kilitlenme sistemi, daha ilkin bulunmayan co-op oynama fırsatı ve Wii U sürümü için gösterilen paralı içeriklerin hepsinin ana oyunda bulunma şeklinde çeşitli şeyler var.
Normalde karakterimizi analog tuşları ile yönlendirip, hedef seçme işini de öteki analog ile hallediyoruz. Pikminler doğrulttuğumuz yöne doğru fırlayıp, yapabilecekleri bir vazife var ise yerine getiriyor. Yeni eklenen kilitlenme metodu ise en yakında etkileşime geçilebilir nesneleri hedef alıyor ve şartlar uygunsa direkt etkileşim yapılmasını sağlıyor. Genel olarak iyi bir gelişim olsa da, bilhassa dövüş esnasında devamlı yanlış bölgeleri hedef almak ya da yerdeki bir sürü nesne içinde istediğimizi seçene kadar devamlı hedef tuşuna basmak can bunaltan oluyor. Ek olarak Swich’in gyro denetim özelliği ile nişan almak da mümkün. Ben bir türlü alışamadım fakat kullanıcıdan kullanıcıya değişim gösteren bir durum. Dokunmatik hususi durumunun Wii U’da bulunduğunu görüyorum. Switch sürümünde ise bulunmuyor. En azından elde oynarken bu kolaylığa haiz olabilirdik.
Oyuna eklenen Co-Op sistemi, iki oyuncunun aynı ekrandan oynamasına fırsat sağlıyor. Değişik kaşifleri denetim edip elimizde bulunan Pikminleri paylaşarak etrafı keşfedebiliyoruz. Teoride oldukça iyi bir düşünce, bilhassa ana öykü dışındaki bölümlerde meydana getirecek bir sürü şey bulunduğunu düşünürsek, keyifli zamanlar geçirmek mümkün. İşin fena yanı ise, bu sistemin çevrimiçi kullanıma açık olmaması. İnternet üstünden yalnız skorunuzu yükleyebileceğiniz sıralama tablolarına erişebiliyorsunuz. Günümüz şartları öteki dostlarım ile beraber tecrübe etme fırsatımı elimden almış olduğu için Co-Op modunu oldukca uzun süre oynayamadım. Ufak yeğenim ile yaptığım tecrübe etme ise özenle topladığım tüm Pikminlerin suya atılması ile son bulunca gene kendi başıma oynamaya döndüm. Ek olarak Bingo Battle isminde, oyuncuların birbiri ile çeşitli mücadelelere girebileceği bir oyun modu da bulunuyor. Keşke online savaşım seçeneği olsaydı dedirten modlardan birisi de bu.
Pikmin 3’ün Wii U sürümü için gösterilen tüm DLC paketleri Pikmin 3 Deluxe içinde bulunuyor. Ek olarak yalnız Pikmin 3 Deluxe için geliştirilmiş iki yeni bölüm bulunuyor. Ana hikayeyi acıklı bir şekilde etkilemeyen bu görevler, aynı bölümleri değişik bir görüş açısı ile oynama fırsatı sunuyor. Pikmin serisinin eski oyunlarını oynamış olanlar için küçük sürprizler de var. Mükemmel hikayeler değiller fakat oynanış süresini uzatabilecek eklentiler.
Wii U sürümünden bulunmayan Piklopedia ve oyun içi başarımlarını gösteren Badge sistemi de oyuna eklenen özellikler içinde. Ek olarak güçlük seçenekleri Düzgüsel – Hard – Ultra Spicy olarak üçe ayrılıyor. Ultra Spicy hakkaten zorlanmak isteyen oyunculara hususi geliştirilmiş. Maksimum Pikmin sayısı 60 olarak belirlenmiş ve topladığınız meyveler normalden daha azca meyve suyu sağlıyor. Düşmanların daha çetin olduğu ve günlerin daha acele sona erdiği dünyada, uğraşmanız ihtiyaç duyulan bir sürü dert ediniyorsunuz.
Oyun görsel açıdan oldukca fazla geliştirilmemiş. Esasen grafik seçimi sebebiyle orijinal Pikmin 3 bile hala daha iyi gözükürken, Pikmin 3 Deluxe için grafik geliştirilmesi üstünde çalışılmamış. Dock üstünde bile 720p olan çözünürlükte 30 FPS kare hızı ile asla rahatsız edici durmuyor. Bazı oyunların çözünürlüğü arttırmak adına genişletilmiş hallerinin ne kadar fena gözüktüğünü düşünürsek, çözünürlük ile oynamamaları iyi olmuş bile diyebiliriz. Daha ilkin Wii U’da yaşandığını duyduğum takılma sorunları bu sürümde yok. Hem dock hem de el modunda akıcı bir halde oynayabiliyorsunuz.
Netice
Pikmin 3 Deluxe, gerçek zamanlı strateji oyunlarına getirmiş olduğu değişik yaklaşım ile, türü seven oyuncuların denemesini tavsiye edeceğim bir oyun. Önceki oyunları oynamadan giriş yapabileceğiniz Pikmin 3 Deluxe, size yepyeni bir deneyim sunuyor. Daha ilkin Wii U sahibi olup orijinal Pikmin 3 oyununu oynamış olsanız bile oyunu iki şahıs oynama fırsatı, eklenen yeni hikayeler ve extra savaşım ekleyen güçlük seviyeleri ile başlangıcında uzun süre zaman geçirebileceğiniz bir oyun sizi bekliyor. Her insanın bayılarak oynayacağı bir oyun değil fakat bir kez bu ufak renkli yaratıkların hayatına kapılırsanız, kendinizi kurtarmanız zor. Bir de evde beraber oynayacak ikinci bir şahıs var ise, oldukca keyifli zamanları geçirebilirsiniz.